Kış mevsimi ile birlikte soğuk havalara bağlı kalp krizi riski de artıyor. Kış aylarında bilhassa beden ısısındaki ani değişimler kalp sıhhatini olumsuz etkiliyor. Bilhassa kalp hastalarının soğuk havanın tesirine maruz kalmamaları ve dışarıda vakit geçirirken kendilerini gözetici tedbirler almaları kalp krizi riskini değerli ölçüde azaltıyor.
SOĞUK HAVA VE RÜZGAR KALP HASTALARI İÇİN RİSKLİ
Soğuk hava ve rüzgarın kalp hastaları için riskli olduğunu belirten Kardiyoloji Uzmanı Dr. Can Hamsici, “Kış aylarında kalp sıhhatini olumsuz etkileyen faktörlerin başında soğuk hava ve çok rüzgar gelmektedir. Bu iki faktöre birebir anda maruz kalmak, beden ısısında ani değişimlere neden olarak kalp krizi riskini de artırmaktadır. Göğüs kafesi ortasında başlayıp, bazen sol kola, omuza, çeneye gerçek yayılım gösteren, baskı, ağrı, yanma ve tartı hissi üslubunda birkaç dakikadan fazla süren yakınması olan bu tip belirtiler, kalp krizinin işareti olabilir. Tekrar; tek yahut iki kolda, karnın üst kısmındaki ağrı ve rahatsızlık hissi, buna eşlik eden, bulantı, nefes darlığı, soğuk terleme üzere belirtiler de kalp krizi belirtisi olabilir. Kalp krizi geçiren hastalarda; ağrı bazen karnın üst kısmında olmakta, gerek hasta gerekse tabip tarafından mide ağrısı sanılıp atlanabilmekte ve dramatik sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. Şeker hastalarında bilhassa her vakit göğüste ağrı olmaz. Çok yorgunluk, halsizlik, bulantı, terlemeler geçirilen kalp krizini işaret edebilir. Bu tip yakınmaları olan hastaların, tabibini uyarıp, kendisinde şeker hastalığının olduğunu belirtmesinde büyük yarar vardır. Tipik kalp krizi belirtileri dışında; bilhassa karın ağrısı olan yaşlı hastalarda ve şeker hastalarında kesinlikle EKG çekilip, hadiselerin atlanmaması hayati değer taşımaktadır. Kalp hastalarının kış aylarını da sağlıklı bir formda geçirebilmeleri için soğuk havadan ve kalabalık ortamlardan uzak durması çok değerlidir. Bilhassa havaların çok soğuduğu devirlerde beden ısısını korumak için kalın çorap giyilmeli, eldiven ve beresiz sokağa çıkılmamalıdır” dedi.
KIŞIN AKCİĞER ENFEKSİYONLARINDA ARTIŞ GÖRÜLÜYOR
Kışın akciğer enfeksiyonlarında artış görüldüğünü söz eden Dr. Can Hamsici, “Kış aylarında bilhassa yaşlılarda ve kalp hastalarında akciğer enfeksiyonlarında da artış görülmektedir. Soğuğa maruz kalan kalp hastalarında kolay bir gribal enfeksiyon, akciğerleri tesiri altına alacak değerli bir sıhhat problemine dönüşebilir. Bu nedenle kronik kalp hastaları soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlara yol açacak soğuk ortamlardan uzak durmalı ve kışın dışarıda çok az vakit geçirmelidir. Hava akımına uzun müddetli maruziyet kalp sıhhatini kıymetli ölçüde tehdit ettiğinden, çok soğuk havalarda meskende vakit geçirmeleri uygundur. Kalp kapak hastaları, kalp yetmezliği hastaları, koroner arter hastaları ve bypass olan hastalar soğuğa bağlı kriz riski ile karşı karşıyadır, bu nedenle gerekli tedbirler almalıdır” diye konuştu.
KIŞIN SPOR İÇİN KAPALI ALANLAR TERCİH EDİLMELİ
Kışın spor yapmak için kapalı alanların tercih edilmesi gerektiğine işaret eden Hamsici, “Sıcak havalarda kalp hastalarının rastgele bir şikayeti yokken, kışın çok soğuk havalarda damarların büzüşmesi sonucu göğüs ağrıları hissedilebilmektedir. Bilhassa kalbiyle ilgili bu türlü bir sorunu olan lakin bunun farkına varmayan bireyler, havanın güneşli ve sıcak olduğu devirlerde fizikî aktivitelerinde rastgele bir sorun da yaşamamaktadır. Fakat bu aktivitelere kışın da devam ettiklerinde kalbin iş yükü de artacaktır. Soğuk havada, açık alanlarda yapılan sporlar sırasında ani vefatlar meydana gelebilir. Kış aylarında kronik kalp rahatsızlığı bulunan şahıslar kış sporlarından uzak durup salon sporlarını tercih etmelidir” halinde konuştu.
TERTİPLİ VE İSTİKRARLI BESLENMEYE DEĞER VERİLMELİ
Sistemli ve istikrarlı beslenmenin kıymetinden bahseden Hamsici şöyle devam etti: “Kalp hastaları beslenme programlarını da kış mevsimine nazaran düzenlemelidir. İstikrarlı ve sağlıklı beslenme kalp sıhhati açısından büyük ehemmiyet taşımaktadır. Hastalar kendileri için uygun dozu aşmayacak halde her çeşit besin tüketebilir. Kış aylarında kâfi ölçüde C vitamini alınmalı ve kış meyveleri çokça tüketilmelidir. Soğuk havalarda kalori alımına da itina gösterilmelidir. Karbonhidratlar bakımından varlıklı bir diyet yerine; protein, yağ ve karbonhidrat oranları istikrarlı bir beslenme hali benimsenmelidir. Soğuk havalarda yüksek oranda alkol tüketimi kalp krizine yol açan kıymetli bir nedendir. Alkol beden ısısında ani değişime neden olarak kalp krizi riskini artırmaktadır. Bu nedenle bilhassa kış aylarında alkol tüketimi sonlandırılmalıdır.”
Bitkisel ilaçlardan uzak durulmasını söyleyen Kardiyoloji Uzmanı Dr. Can Hamsici açıklamasını şöyle tamamladı: “Bilinçsiz bitkisel ilaç kullanımı da kalp krizini tetikleyen etkenlerden biridir. Tabiattan alınan bitkilerin kalbe ne üzere tesirler yapacağı bilinmemektedir. Kimi bitkisel ilaçlar damarların daralmasına yol açabilir. Kalp rahatsızlığı bulunan bireylerin tabip tavsiyesi dışında ilaç kullanmamaları önerilmektedir.”
Ensonhaber
