Olağan vakitlerde bile hem bayanlar hem de çocukları açısından yıpratıcı olsa da, tam kapanma üzere periyotlarda daha da zorlayıcı olabiliyor. Bu süreci biraz daha kolay atlatabilmek için ‘mükemmel anne’ olma eforundan sıyrılarak, belirsizliklerle baş etmeyi kolaylaştıracak günlük rutinler oluşturmak ehemmiyet taşıyor. İnanç Hastanesi Psikoloji Kısmı Uzman Psikolog Gözdem Özdem Akaydın, birden fazla sorumluluğu olan bayanların bilhassa devam eden pandemi sürecinde birçok alanda çaba verdiğini söyledi.
“EKRANDAN UZAK TUTABİLMEK GERÇEKÇİ BİR BEKLENTİ DEĞİL”
Ailelerin günlük programlarında çocuklarına mesken tertibi ile ilgili sorumluluklar vermeleri, bir ortada geçirecekleri yemek, sinema ya da oyun vakitleri yaratmaları ve her aile bireyinin kendi başına geçirebileceği bir vakit diliminin de olması değerli olduğunu kaydeden Akaydın, “Tekrarlanan rutinler ve günlük bir program; hem aileler için sistem hem de çocuklar için bir ahenk ve inanç kaynağıdır. Ama bu programların dakika dakika katı bir formda düzenlenmesinin ailede gerilime sebep olabileceği de unutulmamalıdır. Pandemi sürecinde ‘Mükemmel anne’ olma gayreti olağan vakitlerde bile hem bayanlar, hem de çocukları açısından yıpratıcı olsa da, tam kapanma üzere periyotlarda daha da zorlayıcı olabiliyor. Meskende çocuğunun uzaktan eğitim sürecini takip etmek, profesyonel iş hayatını sürdürmek, bunları yaparken de iyi bir eş ve mesken hanımı olabilmek için durmadan çabalamak bayanları yıpratıyor. Bu süreci biraz daha kolay atlatabilmek için ‘mükemmel anne’ olma uğraşından sıyrılarak, belirsizliklerle baş etmeyi kolaylaştıracak günlük rutinler oluşturmak değer taşıyor.” diye konuştu.
Pandemi sürecinde ‘mükemmel anneleri’ zorlayan bir başka hususun ise, çocuklarının ekran başında geçirdikleri vaktin fazlalığı olduğunu belirten Akaydın, “Normal hayatta her yaş kümesine nazaran uzmanlarca belirlenen ekran vaktinin pandemi periyodunda sıklıkla aşılması anneleri gereğinden fazla kaygılandırmamalıdır. Bu periyotta çocuklar yalnızca oyunlarını, derslerini ve seyrettikleri görüntüleri değil, toplumsal etrafları ile olan irtibatlarını de ekran vasıtasıyla sürdürmektedirler. Vakitlerinin tümünü konutta geçiren çocuklar için bilhassa de anne babanın konuttan çalıştığı bir ortamda, ekrandan uzak tutabilmek gerçekçi bir beklenti değildir. Bu süreçte ebeveynlerin takip etmesi gereken telefonda, bilgisayarda ve televizyonda çocukların nasıl bir içeriğe maruz kaldıkları olmalıdır.” dedi.
“HERKESİN ÇOCUĞUNA AKTARABİLECEĞİ BİRÇOK HÜNERİ VARDIR”
Akaydın, tam kapanma sürecinde ailelerin hayatını kolaylaştıracak ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında şöyle dedi: “Çocuklara yaşamsal maharetler yaşlarına nazaran yemek yapmak, mutfakta katkıda bulunmak, ergen yaştaki bir çocuk için otomobilin yağını değiştirmek, düğme dikmeyi öğretmek yahut aile bütçesini hesaplamasına yardımcı olmak üzere sorumluluklar verilebilir. Herkesin çocuğuna aktarabileceği birçok mahareti vardır. Bunları çocuklara öğretmek ömürlerini kolaylaştırıp, özgüvenlerini artırırken, birlikte hoş anılar biriktirmenize katkı sağlayacaktır. Bilhassa bu periyotta aile olarak büsbütün içe dönmek yerine, dış dünyada güç durumda olanlara yararlı olmak ismine bir şeyler yapmak çocuklar için öğretici bir fırsat olacaktır. Dışarda az insan olduğu için yemek su bulamayan sokak hayvanlarına su ve yemek bırakmak, gereksinimi olan ailelere birlikte erzak göndermek üzere faaliyetler yapılabilir. Ergenlik periyodundaki çocukların kişiselleşme sürecini güzel görmek, yaşadıkları ilişkisel kayıplar ve özerklik uğraşını anlamaya çalışmak muhtemel çatışmaların önüne geçecektir. Kendi konutlarında huzurlu ve memnun olan çocukların dış dünyaya karşı da empati besleyen ve kolektif şuur algısı yüksek bireyler olacakları unutulmamalıdır.”
Ensonhaber
