30 Ekim’de saat 14.50’de İzmir’in Seferihisar ilçesinde meydana gelen zelzelede Bayraklı ve Bornova ilçelerinde bulunan 17 bina yıkılmış ve birçok binada ise hasar oluştu.

114 kişinin hayatını kaybettiği zelzelede binin üzerinde vatandaş yaralandı. Sarsıntıdan etkilenen ve meskenleri ziyan gören vatandaşlar için kentin birçok yerinde çadırkentler oluşturuldu.

Bornova ilçesinde bulunan Aşık Veysel Rekreasyon Alanı’nda kurulan çadır kentte de yüzlerce vatandaş ömrünü sürdürüyor.

Çadır kentlere Türkiye’nin birçok bölgesinden gelen belediyeler, yardım kuruluşları, sivil toplum kuruluşları oluşturdukları stantlarda vatandaşların su, yemek, sıcak içecek, soba ve battaniye üzere temel gereksinimlerini karşılıyor.

Adeta bir mahalleye benzeyen çadırkentlerde tüm yardım kuruluşları canla başla çalışırken zelzeleden etkilenen vatandaşlar içinse ruhsal eğitimler veriliyor.

“BURADA HİÇBİR AYRIM YOK HERKES BİRBİRİNE KENENTLENMİŞ BİR ŞEKİLDE”

Oğulcan Tırpan (24) yaşadıkları durumun çok üzücü olduğunu söyleyerek, ”Sarsıntının tesiriyle insanların psikolojisi bozuldu. Benim de 2 tane köpeğim var, onların da psikolojisi bozuldu. Konutlarımız eski olduğu için tebdir emelli buraya geldik. Keşke tedbirler alınsaydı da bu birlik ve beraberliği daha farklı yerlerde kullansaydık. Burada beşerler birbirine çok bağlı bir biçimde yardım ediyor. Her 2 dakikada bir birileri gelip ‘Bir şeye gereksiniminiz var mı?’ diye soruyor. Bu hakikaten çok hoş bir şey. Burada hiçbir ayrım yok, herkes birbirine kenetlenmiş bir biçimde. Yaşlısı ve genci hepsi yardımcı oluyor. Bu çok keyifli edici, duygulandırıcı ve şaşırtan bir durum” dedi.

“KORKUYU YENEBİLMEK İÇİN BURADAYIZ”

Aynur İlkutlu ise “Evde yalnızdım, bir anda kedinin yok olduğunu görünce salondan bütün eşyaların döküldüğünü fark ettim. Ortalık sallanmaya başladı ve kendimi salonun kapısının önünde buldum, ilerleyemedim. O dehşetle ne yapacağımı bilemedim.

Beşerler bağırarak aşağı inmeye başladılar. O anda kedim aklımda olduğu için konutu terk edemedim. Bir yandan ‘Allah’ım ne olur dursun’ diye bağırmaya başladım.

Sarsıntıdan 10-15 dakika sonra kendimi dışarıya attım. Çok makûs bir şey. Buraya önlem gayeli geldim. Binamız sağlam diyorlar fakat içimizde dehşet var. Endişeyi yenebilmek için buradayız. Buradaki ilgi alaka çok iyi seviyede. İnsanlarımız o kadar iyiler ki, Türkiye’nin her yerinden gelenler var. İnsanların bu kadar yardım edebileceğini beklemiyordum” biçiminde konuştu.

“67 YAŞINDAYIM BU TÜRLÜ BİR ŞEYİ BİRİNCİ KEZ YAŞADIM”

Sarsıntıya yolda yakalanan 67 yaşındaki Ahmet İlkutlu da, “Yolda yürürken bir anda gözlerim karardı. Yüksek tansiyonum var, beyin kanaması geçirdiğimi düşündüm. Büyük betonların sallandığını, toz bulutunun kalktığını ve insanların otomobillerinden çıkıp bağrıştığını gördüm.

67 yaşındayım bu türlü bir şeyi birinci sefer yaşadım. Kendim için değil tüm vatandaşlarımız için korktum. Nitekim dehşetli bir şey. Allah bir daha yaşatmasın. 5 geceden beri buradayız. Devletimizin tüm kurum ve kuruluşları, birebir biçimde belediyeler, STK’lar, vatandaşlarımız ve gençlerimiz cansiperane çalışıyor. Hiçbir muhtaçlığımız yok” tabirlerini kullandı.

Ensonhaber