Oksitosin, beyindeki hipofiz bezi tarafından üretilen bir hormondur. Emzirmede kıymetlidir, fakat insan bedeninde birçok fonksiyonu vardır. Gevşemeyi artırır, gerilim ve tasayı azaltır, kan basıncını düşürür ve kas kasılmalarına neden olur. Oksitosin tıpkı vakitte toplumsal bağlarda, bağda, inançta ve sevgide rol oynayan hormondur. Doğum sırasında oksitosin rahmin kasılmasına ve bebeği dışarı itmesine neden olur. Oksitosin birebir vakitte annelik hormonu, bağlanma hormonu, anti-stres hormonu ve aşk hormonu olarak da bilinir. İşte, oksitosin hormonu ve emzirme ile ilgili her şey…

EMZİRMEDE OKSİTOSİNİN DEĞERİ

Emzirmek, beyninizden oksitosin salınımını uyarır. Anne sütüyle birlikte bebeğinizle daha fazla bağ kurarsınız. Emzirmek kimileri için güç olsa da oksitosin, hayal kırıklığına uğrama refleksini tetikler ve bağlanmayı teşvik edebilir, her ikisi de emzirmeyi kolaylaştırabilir.

Bebeğiniz emmeye başladığında ve ağzı göğüslerinize, bilhassa göğüs uçlarınıza dokunduğunda, göğüslerinizdeki hudut hücreleri, oksitosin salgılaması için beyninize bir sinyal gönderir. Oksitosin, göğsünüzdeki süt bezlerinin etrafındaki kasların kasılmasına neden olur.

Bezler kasıldığında anne sütünü süt kanallarına sıkıştırırlar. Süt kanalları ayrıyeten anne sütünü göğsünüze ve göğüs ucundan bebeğinize itmek için büzülür. Anne sütünün bu salınımına aşağı bırakma refleksi denir. Emzirirken oksitosin salınımı sizi uykulu ve rahat hissettirebilir. Emzirirken sıcak hissedebilmeniz için beden ısınızı yükseltebilir. Ayrıyeten susadığınızı hissettirebilir, hatta başınızı ağrıtabilir. Oksitosin, emzirmediğiniz vakitlerde sütünüzün azalmasına da neden olabilir.

Düşme refleksinden ve bedeninizden anne sütünün salınmasından oksitosin sorumlu olsa da, yapacağınız anne sütü ölçüsüyle hiçbir ilgisi yoktur. Anne sütü üretimi ile ilgili hormon prolaktindir.

BEBEĞİNİZLE BAĞ KURMANIZI SAĞLAR

Emzirme sırasında meydana gelen oksitosin salınımı, bebeğinizle güçlü bir duygusal bağ oluşturmanıza da yardımcı olabilir. Bu hormon çocuğunuzu beslemek için bir istek yaratır. Emzirme ve deri deriye temas sırasında hem anne hem de bebek oksitosin üretir. Oksitosin salınımını artırmaya yardımcı olmak için ekseriyetle doğumdan çabucak sonra deri cilde temas önerilir. Bu, bebeğin memeyi aramasına ve kavramasına yardımcı olur, güçlü bir bağ oluşturur ve emzirme başarısı bahtını artırır.

Oksitosin, sütün atılmasından sorumlu olduğu için emzirme sürecinde çok kıymetli bir rol oynar. Emzirme meseleleri yaşıyorsanız, bedeninizin hormonu nasıl salıp salmadığını değerlendirmeye kıymet. Bedeninizdeki oksitosinin yapması gerekeni yapıp yapmadığını nasıl anlarsınız? İşte, arayabileceğiniz birtakım işaretler:

– Göğüslerinizde karıncalanma yahut karıncalanma hissi,

– Emzirirken rahminizde kramp,

– Emzirirken bebeğinizin yutkunduğunu duymak,

– Göğüslerinizden süt sızdığını görmek,

– Bebeğinizi besledikten sonra memnun ve rahat hissetmemek.

OKSİTOSİN SALINIMI İLE İLGİLİ SIKINTILAR

Kimi şartlar oksitosin salınımını engelleyebilir ve bu da emzirmede zorluğa neden olabilir. Bebeğinizin doğumundan sonra ağrınız varsa, bilhassa sezaryen geçirdiyseniz, ağrı oksitosin salınımını engelleyebilir. Areolayı hareket ettirmeyi yahut göğüs başı etrafındaki hudutları kesmeyi içeren rastgele bir göğüs ameliyatı emzirme için sıkıntılı olabilir. Göğüs ucundaki hudutların, beyninize oksitosini özgür bırakması ve sütünüzün akmasını sağlaması için sinyal vermesi gerekir. Bu bölgedeki rastgele bir hudut hasarı, aşağı inme refleksini ve sütün göğüslerinizden alınmasını engelleyebilir.

Gerilim, yorgunluk, hastalık, endişe, utanç, alkol ve sigara içmenin tümü oksitosin salınımını etkileyebilir ve bebeğinizin bedeninizden anne sütü almasını engelleyebilir. Oksitosin salınımı ile ilgili sıkıntılar yaşıyorsanız, emzirme gayretlerinin üstesinden gelmeye yardımcı olmak için hormon üretimini ve münasebetiyle süt akışını tetiklemenin yolları vardır. İşte, denemek için birtakım noktalar şunlardır:

– Bebeğinizle kucaklaşın,

– Bebeğiniz yanınızda değilken fotoğrafına bakın,

– Gerilimi azaltmak için bedeninizi rahatlatın,

– Ilık bir duş alın yahut göğse ılık, nemli bir kompres uygulayın,

– Bebeğinizle göğsünüzde direkt deri deriye temas kurun,

– Göğüslerinize nazikçe masaj yapın,

– Dikkat dağıtıcı şeylerden uzak, sessiz ve rahat bir alan bulun,

– Alkol ve sigaradan kaçının.

Ensonhaber