Halk ortasında kırmızı reishi mantarı olarak bilinen ve Uzak Doğu’da yaklaşık 2 bin yıldır kullanılan ‘Ganoderma Lucidum’, Düzce Üniversitesi Klâsik ve Tamamlayıcı Tıp Merkezi tarafından oluşturulan özel bir grup sayesinde üretildi.

Birinci olarak üniversite içinde bulunan laboratuvarda üzerinde çalışılan mantar, çoğaltılarak üretim evresine geçildi.

Gölyaka ilçesi Sarıdere köyündeki atıl durumda bulunan tavuk çiftliği, çağdaş bir mantar üretim tesisi olacak halde tasarlandı.

Geçen yıl mayıs ayında ilk ekimi istekli çiftçi ile bir arada gerçekleştirildi. Mantarın üretimi büsbütün organik olarak gerçekleştirildi, hiçbir etapta sentetik kimyasal unsur kullanılmadı. Ekim ayında ise birinci hasat yapıldı.

“CİDDİ TİCARİ PAHASI VAR”

Düzce Üniversitesi Klâsik ve Tamamlayıcı Tıp Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ertuğrul Kaya, reishi mantarının sıkıntı yetiştiğini, fakat önemli ticari kıymeti olduğunu söz ederek, “Dünyada üretilebilmiş ve ticari pahası olan mantarlardan biri de Ganoderma lucidum adı verilen mantardır. Bu reishi mantarı olarak bilinmektedir tüm dünyada. Ülkemizde ve tüm dünyada tıbbi pahası çok değerli olarak biliniyor. Ayrıyeten bu ölümsüzlük mantarı olarak da bilinmektedir. Halk ortasında tıbbi gayeler için bazen kanserde esirgeyici olarak, bağışıklık sistemini güçlendirici olarak, tedavinin mümkün olmadığı hastalıklarda kullanım alanları bulunmaktadır. Yalnız direkt klinik çalışmalar bu hususta oldukça yapılmış ve bu hususlarda tesirli olduğuna dair deliller bulunmakla birlikte bunların insan çalışmaları kâfi değildir. Bunlarda insanların üzerinde klinik araştırmaların yapılması gerekmektedir. Lakin bu süreç bu türlü devam ederken önemli bir ticari pahası olan mantar cinsidir.” dedi.

“50 GÜN İÇİNDE ŞAPKA VERİYOR”

Reishi mantarının 50 gün içinde şapka vererek hasada uygun hale geldiğini söyleyen Prof. Dr. Kaya, “Sert ve odunsu bir mantar tipidir. Bu mantar direkt yemek olarak tüketilmez. Sert bir kabuğu olduğu için çay demleme üzere tüketilir. Şu anda günümüzde tabletlerin içine konuluyor. Bunun dokusundan ya da sporlarından numune alıyoruz. Bu sporlar çok koyu ve kahverengidir. Bunları laboratuvar ortamında uygun yetişme alanlarına ekerek bu mantar cinsinin istediği sıcaklık, nem, yağış ve besin istikrarını tutturarak, ışıklandırmayı da ona nazaran ayarlayarak misallerini ürettik. Yüzlerce farklı numune alarak mantarı ürettik. Bunların içinde en süratli üreyenleri ve en verimli olanları seleksiyonla seçerek kendi tescilli tipimizi elde ettik. Bu cinsimizin çok büyük bir avantajı var. Kendi laboratuvarımızda yetiştirdik ve Düzce’den toplanmış tiptir. Yaklaşık olarak 2 aydan evvel, 50 gün içinde şapka vererek hasada uygun hale gelmektedir. Bu da randımanı arttıran bir faktördür.” diye konuştu.

‘ÜRETİCİMİZ BİRİNCİ PARASINI KAZANDI’

Eski tavuk kümesinde üretim yapan bir kişinin satış yaptığını söyleyen Prof. Dr. Kaya, şöyle konuştu: “Bunu yalnızca üretmek yetmiyor, bunun satışını da yapılması gerekiyor. Yemeğe uygun bir mantar olmadığı için alanda satışı pek mümkün değil. Ülkemizde bunun ticaretini yapan firmalarla da irtibat kurduk. Firmalara üretim yaptırabileceğimize dair mukaveleler imzalayıp vatandaşlarımızla üretime başladık. Köylerimizden birtakımı ilgi duydu. Bir köylümüz kendi evvelden kullanmış olduğu tavuk kümesini tavuk çiftliğinin odalarının birkaç adedini mantar tesisi haline getirdi. Buna biz akademik dayanak verdik nasıl yapılacağına dair ve burada onlar üretti. Birinci ürünlerini de o firmaya sattı ve birinci parasını kazandı.”

“KİLOSU 3 BİN LİRA”

Prof. Dr. Kaya, Reishi mantarının fiyatları hakkında da bilgi verdi. Kaya, “Şu an ülkemiz için söyleyeyim, bizde çok fazla yetiştiren yok. Çok fazla yetiştiren var lakin küçük ortamlarda kendi muhtaçlıkları kadar zati çok fazla yetişmiyor ve randımanı çok düşük. Bu mantar Türkiye’de iç talebi karşılayacak kadar üretilmiyor. Bu nedenle talep fazla olunca kıymetli hale geliyor. Bunun perakende kilogram satış fiyatı 3 bin lira civarında. Biz merkezimizde de satış yapıyoruz. Gramla satılıyor. 10 gramı 30 liradan satılıyor. Çay biçiminde demleme tarzı kullanıldığı için az az kullanılıyor.”

Ensonhaber