Türk Tabipleri Birliği (TTB) Bayan Hekimlik ve Bayan Sıhhati Kolu, Çanakkale Tabip Odası Lideri Dr. Ayşe Güneş’in eski eşi Niyazi Akay tarafından hastane bahçesinde bıçaklı atağa uğraması ile ilgili Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi’nde basın açıklaması düzenledi. TTB Merkez Kurulu Lideri Dr. Şebnem Korur Fincancı ve Merkez Kurulu üyesi Dr. Adalet Çıbık ve TTB Bayan Hekimlik ve Bayan Sıhhati Kolu Yürütme Heyeti üyelerinin katıldığı harekete SES ve Çanakkale Bayan Dayanışma Platformu da dayanak verdi.
Kadın cinayetleri politiktir
Basın açıklamasını okuyan Dr. Adalet Çıbık, TTB’nin uzun vakittir toplumsal cinsiyet eşitliği gayreti verdiğini ve son olarak 73. Büyük Kongresi’nde “Cinsel Şiddeti Tedbire ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Destekleme Yönergesi”ni oybirliği ile kabul ettiğini hatırlattı. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin mevcut siyasetler tarafından beslenip derinleştirildiğini tabir eden Çıbık, “Yaratılan bu zehirli erkeklik bayanı birey olarak görmemekte, malı üzere sahiplenmekte, her şartta üzerinde hak sav edip tahakküm kurma, eziyet etme, gerekirse hayatını elinden alma yetkisine sahip olduğunu argüman etmektedir. O yüzden ülkemizde her gün ortalama üç bayan cinayeti işlenmekte bayana şiddet ile ilgili haber duymadığımız gün geçmemektedir. O yüzden her vakit olduğu üzere bir kere daha tekrar ediyoruz. Bayan cinayetleri politiktir. Lakin politik düzenlemelerle önlenebilir” dedi.
Hiçbir Bayanı Yalnız Bırakmayacağız!
TTB Bayan Hekimlik ve Bayan Sıhhati Kolu olarak hiçbir bayanı ve hiçbir bayan meslektaşını yalnız bırakmayacaklarını tabir eden Çıbık, kendisi de bir doktor olarak Niyazi Akay’ın saldırısının tekrarlanmaması için gerekli tedbirlerin alınması daveti yaptı. Açıklama “Tüm çabası boyunca Dr. Ayşe Güneş’in sonuna kadar yanındayız! Yaşasın bayan dayanışması!” sözleriyle son buldu.
TTB’nin İstanbul Sözleşmesi’nin İptalinin Reddine Ait Temyiz Başvurusu Reddedildi
TTB, İstanbul Sözleşmesi’nin İptalinin Reddine Ait Danıştay Kararı Hakkında, 30 Ağustos 2022 günü Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz müracaatında bulunmuştu. İstanbul Sözleşmesi’nin insan hak ve özgürlükleri metni olduğunun anımsatıldığı müracaat metninde; yetki ögesinin yorum yoluyla, sebep ögesi yokluğunun ise sebep ikamesi ile karşılandığı ve böylelikle gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği söz edilmişti. Temyiz başvurusu oy çokluğu ile reddedildi. Danıştay İdari Dava Daireleri Konseyi, TTB’nin temyiz başvurusunu oy çokluğu ile reddetti ve Danıştay 10. Dairesi’nin kararını onadı. Konseyin karara karşı sunulan karşı oy münasebetinde ise; dava konusu Cumhurbaşkanlığı kararının Anayasa’ya muhalif olduğu, bu nedenle Anayasa Mahkemesi’ne başvurulması gerektiği belirtildi. Bayana yönelik şiddetin sürdüğü, iç hukuktaki 6284 sayılı yasanın ise bayanları gerçek manada muhafazada tek başına kâfi olmadığı vurgulanan karşı oy münasebetinde; İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının sebep, bahis ve emel öğeleri istikametinden de hukuka muhalif olduğunun altı çizildi. (BSHA – Bilim ve Sıhhat Haber Ajansı)
