Rize’nin İkizdere ilçesine bağlı 2300-3000 rakımda bulunan Anzer Yaylası’nda üretilen Anzer balında sağım başladı.

Bağışıklık sistemini geliştirdiği için tercih edilen Anzer balı; 1 kilogram, 500 gram ve 250 gramlık kavanozlarla kilogram fiyatı bin TL’den satılıyor.

FİYATI ALTINLA YARIŞIYOR

Her yıl artırım alan Anzer balının kilogram fiyatına bu yıl salgın nedeniyle artırım yapılmaması kararlaştırıldı.

Fiyatı altınla yarışan Anzer balını üretebilmek için her yıl mayıs ayı içerisinde yaklaşık 3 bin 500 kovan, güneşlenme oranına nazaran yaylaya yerleştiriliyor.

BALIN SAĞIMI BAŞLADI

Hava kuralları yıllık bal üretiminde belirleyici olurken, üretim kalitesi ve hava kurallarına uygunluğu nedeniyle Kafkas arı ırkı tercih ediliyor.

Bu yıl yaklaşık 200 arıcının 3 bin kovan yerleştirdiği Anzer Yaylası’nda, yaz boyunca 40’ı endemik 300’e yakın çiçekten oluşan güçlü yayla florasıyla buluşturan arıcılar, dünyaca ünlü Anzer balının sağımına başladı.

HACETTEPE’DE POLEN TAHLILI

Ballar, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji kısmında polen tahlili yapıldıktan sonra tescil edilip, mühürlenerek piyasaya sunuluyor.

Üretici Osman Civelek, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Anzer balında 3-5 gün içinde sağımlar bitecektir. Bu yıl verimli bir yıl, dönem bekliyoruz.” dedi.

Arıcıların bal için verimli bir yıl olduğunu lisana getirdiğini tabir eden Civelek, “Sağım sonrası üreticiler ballarını bizlere teslim edecekler. Bizde numuneleri alarak Hacettepe Üniversitesi’ne analize göndereceğiz. Analizden olumlu gelenleri kooperatif tarafımızdan etiketleyip ve mühürleyip satışa sunacağız.” diye konuştu.

Civelek, son yıllarda hayvancılığın bölgede yaygın olması nedeniyle bal rekoltesinde verimliliğin düşük olduğunu da işaret ederek, “Arı alanlarından hayvanları çıkarmak için bir çalışma yapmıştık. Bunu bir ölçü başarmıştık. Anzer’de arıcılık geleceği için bu çalışmanın kesinlikle devam ettirilmesi gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

2 TON BAL BEKLENTİSİ

Geçen yıl bir buçuk ton civarında bir bal üretimi olduğunu aktaran Civelek, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Bu yıl geçen yıldan daha verimli olacağını iddia ediyorum. 2 ton civarında bir balımız olur. Bu da siparişlerimize kâfi bir ölçüdür. Geçen yıldan bize sipariş veren müşterilerimiz var. Sıraya girmişler. Onların ballarını göndereceğiz. Arta kalan balları da yeni müşterilerimize göndermeye çalışacağız. Türkiye’den müşterilerimizi olduğu üzere yurt dışından da müşterilerimiz var. Son yıllarda Arapların Karadeniz’i keşfetmesiyle Arap müşterilerimiz bir epey arttı.”

“İLAÇ SATTIĞIMIZI ARGÜMAN ETMİYORUZ”

Civelek, bu balın yüzde 95’ini hasta olanların takviye hedefli tükettiğini de belirterek, “Neticede biz bir ilaç satmıyoruz. İlaç sattığımızı da argüman etmiyoruz. Biz bunu bir şifa yahut takviye gayeli tüketicilerimize gönderiyoruz.” tabirini kullandı.

“RİZE VE ÜLKEMİZ İÇİN GURUR KAYNAĞI”

Anzer Ballıköy Muhtarı Remzi Hoş de bölgenin en değerli geçim kaynağını Anzer balının oluşturduğunu belirterek, “Anzer balı, marka pahası ve bilinirliği ülke hudutları aşmış olup Rize ve ülkemiz için bir gurur kaynağı haline dönmüştür.” dedi.

Marka pahası bu kadar bilinmesine karşın Anzer balının değerli kahırlarla da uğraş etmek zorunda kaldığını da söz eden Hoş, şöyle devam etti:

“YAYLADA ÇİÇEK KALMADI”

Hoş, hayvancılığın her çeşidinin kesinlikle yapılması gerektiğini de lisana getirerek, şunları kaydetti:

“Fakat marka kıymeti olan bir yerde hayvancılık ve arıcılığın planlama dahilinde ve denetimli yapılması gerekmektedir. Devletimiz tarafından desteklenen arı ve arıcılık, bilhassa Anzer bölgesinde en azından öteki hayvanların mera hakkına kavuşmalı, arıların besinini meralardan sağladığı göz önüne alınarak ‘arı merası’ tarifi oluşturulmalı ve nasıl korunacağı belirlenmelidir.”

Baba mesleği olan arıcılığı 30 yıldır sürdüren Zinnet Hoş de bölgedeki dağları arılara hoş bir yer bulmak için gezdiklerini belirterek, “Şu an bulunduğumuz yerden verimli daha iyi bir yer bulamadık. Ancak maalesef küçükbaş hayvanlar burada arılarının özlerini topladığı çiçekleri yiyor, bitkileri eziyor. Bu vakitte çiçek ve dolu olması gereken yaylada maalesef şu anda hiç çiçek kalmadı.

Anzer de gelir bal üretim ile elde ediliyor. Kovanları açıyoruz lakin neredeyse çoğunluğu yarı yarıya boş. Arı 5 kilometrelik bir alanda çiçeklere ulaşıyor ancak koyun her yere gidebilir. Arıcılığın geleceği için küçükbaş hayvanların bölgeden uzaklaştırılması gerekiyor.” tabirlerini kullandı.

Ensonhaber